28 Şubat sürecinde Merkezi vaaz sistemi ile din görevlilerin bilgisine, araştırmasına vurulan DARBE şimdi de, sosyal aktiviteden yoksunlaşmasına, beyinlerin uyuşturulmasına yönelik bir takım uygulamaların önünü açacaktır.



Haber Kayıt Tarihi : 06 Kasım 2023

Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı’nın 6 Mart 2013 tarihi itibariyle yürürlüÄŸe koyduÄŸu camiler genelgesi bir genelge olarak bakıldığında bugüne kadar hiç yapılmamış yeniliklere ihtiyaç duyan çağımız ÅŸartlarına uygun mevzuatların oluÅŸması açısından olumlu gibi gözükebilir. Ancak din görevlilerinin büyük bir kısmının D grubu Camilerde görev yaptığı, görev mahallerinde devletin tek memuru oldukları ve adeta köy bekçileri konumunda bulundukları dikkate alındığında bu genelgenin günümüz ihtiyaçlarına cevap verebileceÄŸine inanmak mümkün deÄŸildir.

Köylerde sosyal aktiviteden yoksunluÄŸu bırakın, selam verecek kimsenin dahi bulunmadığı veya cemaatin farklı görüÅŸlere sahip olduÄŸu yer ve beldelerde bu genelgenin uygulanmasının imkânsız olduÄŸu halde bu genelgenin çıkarılması ile makam sahiplerine güç verildiÄŸi ve personele karşı psikolojik baskı aracı olarak kullanılacağı açık bir gerçektir.

Bugün din görevlilerinin önemli bir bölümü, aile bütünlüÄŸü olmadan tek baÅŸlarına yaÅŸamakta; çocuklarının eÄŸitimi için aileleri maalesef ikiye bölünmektedir. Bu da görevlilerin %75-80’inin sosyal ve psikolojik sorunlarla boÄŸuÅŸmasına yol açmaktadır.

Yayınlanan bu genelge, zaten psikolojik açıdan yıpranan din görevlilerinin toplum nazarında saygınlıklarının kaybolmasına ve zaman zaman çekiÅŸmelere yol açacağı da zamanla görülecektir.

Bir diÄŸer gerçek ise genelge hazırlanırken 3-5 haneli köylerde görev yapan personelin dikkate alınmamış olmasıdır. “Müftülükçe hazırlanacak program çerçevesinde; görevlilerin namaz vakitleri dışında din hizmeti ve isteyenlere yaygın din eÄŸitimi sunmak üzere hazır bulunmaları saÄŸlanacaktır” ifadesini bu genelgeye koyan zihniyetten ÅŸu sorumuza cevap vermesini istiyoruz. Bu mahalde görev yapan din görevlisi camilerde mi bulunsalar daha fazla verim alınır, yoksa halkla bütünleÅŸerek halkla iç içe olduklarında mı?

Ne tür bir program hazırlanırsa hazırlansın, yukarıda bahsettiÄŸimiz ÅŸartlar ve toplumun sosyal yapısı göz önüne alındığında, bırakın gün boyu camiyi açık tutmayı, görevli camide de yatsa verim alınmayacağı aÅŸikârdır. Hakikat ÅŸu ki: programı hazırlayacak olan da, bu genelgeyi hazırlayanlar da biliyor ki, bu genelgenin uygulanır bir tarafı bulunmamaktadır.

Bunun camiaya tek getirisi olacak. O da, daire amirinin eline personelini ezmesi için bir koz daha verildiÄŸidir. EÄŸer personeli ile arası yoksa camiiler genelgesine göre bir saat önceden camide bulunmaması halinde bunu bahane ederek personelinden savunma isteme hakkına sahip olacak. Hepsi o kadar.

Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı personeli ile bütünleÅŸen, ÅŸeffaflığı ilke edinen bir Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı olmalıdır. Bunları Göremeyen din görevlileri cami genelgesi ile bir kez daha hayal kırıklığına uÄŸramıştır.

Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı’nın kendi içinde özeleÅŸtiri yapıp, Türkiye gündeminde neden daha güçlü bir konuma sahip olamadığını ve neden daha fazla temsil hakkı bulamadığını sorgulaması gerekmektedir.

Diyanet İşleri BaÅŸkanlığı son dönemlerdeki uygulamalarıyla devamlı tribüne oynamış, hala da oynamaya devam etmektedir.

Din görevlilerinin %75-80 i sosyal ve psikolojik sorunlarla boÄŸuÅŸurken, yeni anayasa yapımı sürecinde birilerinin oyuncağı olmaktan kendini sıyırmalıdır.

Camilerin kendine has durumları olan yazın serinletme, kışın ise ısıtma problemleri varken, dört duvar arasından çıkarma projenize ne oldu da cami genelgesi yayınladınız da, cami görevlilerini dört duvar arasına mahkûm etmeyi kararlaÅŸtırdınız?

Bu Genelgeyi yayınlayan Diyanet; Daha önceden Türkiye’deki cemaat profilini açıklayan Diyanet deÄŸil miydi? Yoksa açıklanan veriler gerçeÄŸi yansıtmıyor muydu?

Cumhuriyet tarihinden bu yana diyanet hiç bu kadar kendisiyle çeliÅŸen bir durum sergilememiÅŸti.

Sayın BaÅŸkan ve ekibi göreve geldiÄŸinden bu güne kadar din görevlilerini rahatlatan, güven saÄŸlayan, adaletsizlikleri gideren veya bu yolda çaba sarf eden bir görüntü sergiledi mi? Yoksa sergilediler de biz mi görmedik?

Din görevlilerini dört duvar arasına sıkıştırmak kimsenin haddi deÄŸildir.

Post modern darbe olarak da adlandırılan 28 Åžubat sürecinde Merkezi vaaz sistemi ile din görevlilerin bilgisine, araÅŸtırmasına vurulan DARBE ÅŸimdi de, sosyal aktiviteden yoksunlaÅŸmasına, beyinlerin uyuÅŸturulmasına yönelik bir takım uygulamaların önünü açacaktır. 28 Åžubatçıların bile yapamadığını bu ÅŸekilde uygulamayı düÅŸünenler ve bu zihniyetin savunucuları ile bir baÅŸarı elde edilemeyeceÄŸi gibi, personelin görüÅŸlerine kulak vermeyen idare ile de baÅŸarı saÄŸlanamaz.

Bağımsız Diyanet  Sen olarak soruyoruz; bu genelgeyi hazırlayanlar hiç din görevlisi olmamışlar mı?

Açık ve net olarak bilinmelidir ki bu genelge din görevlileri açısından uygulanamaz bir genelgedir.

Din görevlilerinin saygınlığına leke düÅŸmemesi için, yayınlanan genelgenin bir an önce iptal edilmesi ve Camii-Cemaat buluÅŸmasının din görevlilerine bırakılması gerekmektedir. Genelge, yönetmelik ve diÄŸer mevzuatlar, TaÅŸra TeÅŸkilatının farklı birimlerinde bulunan din görevlileri ile birebir istiÅŸare yaparak hazırlanmadığı sürece sadece psikolojik baskı unsurundan öte gidemeyeceÄŸi gerçeÄŸi akıldan çıkarılmamalıdır.

Bağımsız diyanet  sendikası olarak duymayanlara duyurmayı bir görev addediyor ve sessiz çoÄŸunluÄŸun sesi olmaya devam ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

 

BAĞIMSIZ DİYANET -SEN GENEL MERKEZİ

 
 
Yorum Yaz


Bu habere ait yorum bulunmamaktadır