BAĞIMSIZ DİYANET SEN’İN MÜFTÜLERE RESMİ NİKAH YETKİSİ TEKLİFİ YASALAŞTI.



Haber Kayıt Tarihi : 06 Kasım 2023

Bağımsız Diyanet Sen’in teklifleri arasında yer alan Müftülere resmi nikah kıyma yetkisinin yasalaşmasında emeği geçenlere teşekkür ederiz.

 

Bağımsız Diyanet Sen Genel Başkanı Faruk Çetin konuyla ilgili yapmış olduğu açıklama da şu ifadelere yer verdi.

 

Bağımsız Diyanet Sen 5 Nisan 2005 tarihinde İzmir’de kurularak faaliyetlerine başlamış ve daha yeni kurulan bir sendika olarak din görevlilerinin sorunlarına çözüm arayışı içerisine girmiş ve 14.11.2005 tarih ve 141 sayılı yazı ile Cumhurbaşkanlığına, 142 sayılı yazı ile Başbakanlığa, 143 sayılı yazı ile İçişleri Bakanlığına, 144 sayılı yazı ile de Türkiye Büyük Millet Meclisine  ;  

“Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı genel idare içinde yer alır. Müftülerde devlet memurudur.

Bizde din ve devlet iki ayrı kurumca temsil edilmediklerinden aslında devlet bu tarihi şartlardan çok olumlu şekilde yararlanabilir. Müftülere eşlerin her ikisinin de kabulüne ve seçimine bağlı olarak resmi (medeni) nikah kıyılmasında evlendirme memuru yetkisinin verilmesinin yararı değil yararı olur,

 

Nüfus Kanunu ile köy öğretmenlerine dahi nikah memuru sıfatı tanınabilmekte iken, müftülere seçimlik olarak dahi bu sıfatın tanınmamasında diretilmektedir. Oysa, yine devlet memuru olan müftünün isteğe bağlı olarak evlendirme memuru sıfatı evlenmelere resmiyet vermesinde laiklik ilkesine aykırı olacak hiçbir şey yoktur.  

Bu evliliklerde yine Medeni Kanun hükümleri uygulanacaktır. Öğretmenlere,hattagemikaptanlarınadahiverilebilenbugörevinimamlaraveyamüftüleredeverilmesininbirçokfaydasıolacaktır. Şöyle ki;  Halkımızın tamamına yakını (yaşantısı ne olursa olsun) resmi Nikahını kıydırdıktan sonra, bir İmam bulup bir daha Nikah kıydırıyor; İşte halka sağlanacak en büyük kolaylık, İmamlara resmi Nikah kıyma yetkisi vermektir.

Özellikle kırsal kesimlerde yaygın olan resmi nikahsız yaşamak son bulacak, -

Yalnızca imam nikahı isteyip de, belediye (evlendirme) memurunun önüne çıkmayanlara kolaylık olacak, imam nikahı kıydırmak için gideceği müftü ya da imam aynı zamanda resmi nikahı da kıyacaktır.(Yani, bir taşla iki kuş vurulacak)

 

Bu yetkinin müftülere devrilmesinde laiklik açısından hiçbir sakınca yoktur, tam tersine bugüne kadarki sakıncalarda ortadan kalkar. (Çünkü, ikinci eş olarak imam nikahıyla yaşayan kadınlar hukuken çok mağdur oluyorlar, eziliyorlar.)

 İlkokul mezunu Muhtarlara bile Nikah kıyma yetkisi verenler; Üniversite mezunu Müftülere; en azından Lise mezunu İmam Hatiplere Neden yetki vermiyorlar.

Yani şuanda Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da' Din adamlarının sahip olduğu resmi nikah kıyma yetkisi' gibi' müftülerinde resmi nikah kıyma yetkisi ile donatılmasını talep ediyoruz.

 

Sadece Anadolu'da değil, büyük kentlerde bile hala gerçekliğini koruyan imam nikahlı evlilikler sorun yaratmaya devam ediyor. Üstelik TÜRK CEZA KANUNUNUN 230. Maddesine göre İmamların, resmi nikahı olmayanlara, nikah kıyması suç olarak kabul ediliyor ve bu durumda nikah kıyanlar, eğer şikayet edilirse, hapse atılıyor, imamlıkları ellerinden alınabiliyor.

 

Türkiye'de kaç imam nikahlı çift olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde değil, çünkü bildirim zorunluluğu yok.

Ancak, UNICEF’in 2000 yılında hazırladığı rapora göre; Türkiye'de 1.3 milyon nikâhsız çift bulunuyor. Yine Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Müdürlüğü Aile Araştırma Birimi'nin 90'lı yılların ortalarında yaptığı araştırma sonuçları da gösteriyor ki, tüm çiftler içindeki imam nikahlı oranı yüzde 8'leri aşıyor. Son sayımlarda resmi evli çift sayısının 15 milyonu geçtiği göz önünde bulundurulursa rakamların değişmediği de ortada.

UNICEF’in Türkiye'de Çocukların ve Kadınların Durumu' raporunda, Türkiye'deki çocukların dörtte birinin nüfus kaydının bile bulunmadığı belirlendi. Yine aynı raporda, beş yaş altı çocukların yüzde 22,4’ünün nüfus cüzdanlarının olmadığı belirtiliyor. Batı'daki çocukların yüzde 12'si, Güneydoğu’dakilerin 17.9'u, Orta Anadolu’dakilerin 20.2'si, Kuzey Anadolu'dakilerin yüzde 12.5'inin, Doğu'daki çocukların ise 42.2'sinin nüfus cüzdanı yok. Raporda 0-4 yaş çocukların yüzde 22'sinin kayıt dışı olduğu, bu oranın bebeklerde yüzde 37'ye çıktığı bildiriliyor.

AVRUPA'NIN bazı ülkelerinde iki nikah (resmi ve dini), bazı Ülkelerinde ise sadece kilise nikahı kıyılır. Lozan'da Venizelos, Patrikhanenin yargı yetkisine sahip olmasını savunurken demiştir ki:

- Evlenme, Ortodoks kilisesince yapılan kutsal bir törendir ve evliliğe son verme de yalnız kilise makamlarının yetkisindedir. (Meray, Lozan tutanakları, II, sf. 193)

İngiltere'de kilisede veya evlendirme dairesinde evlenebilirsiniz. Bugün kilise de bir evlilik türeni yapmanın maliyeti 8.000 sterlindir. Evlendirme dairesinde yapılacak evlilikler için gelin veya damattan birinin o bölgede yaşıyor olması gerekmektedir.

 

1995'te İngiltere'de evlilik töreninin yalnızca kilisede veya evlendirme dairesinde gerçekleşebileceğine ilişkin yasanın değişikliğe uğramasıyla, çiftler istedikleri her mekanda evlenebilme özgürlüğü kazandılar. Gemide, evlerinde, kalelerde, otellerde, restoranlarda kısacası nikah memurunun gelmeyi kabul ettiği her mekanda evlenilebilir. Hatta su allında evlenenler bile vardır. Çiftlerin evlenebilmesi için gelin ve damadın 18 yaşını doldurmuş olmaları gerekmektedir. Ancak ebeveynlerin izni ile 16 yaşını geçince de evlenebilirler.

 

İngiltere laikliğini bir kere daha göstererek Müslümanların nikahlarını kıyma yetkisini 1995 de camii derneklerine verdi. Yani 1995 den bu yana İngiltere’deki Müslümanların Nikahlarını imamlar kıyıyor.

Sonuç olarak biz diyoruz ki; Avrupa birliğinin kapısındayken, resmi nikahı kıyma konusunda Devletimiz Avrupa birliği ülkelerinden İngiltere kadar laik olmalı, imamlara ve müftülere güvenmeli, bu görevi sadece sınırlı sayıda sorumlulara vererek halkımıza da eziyet çektirmemelidir.

Bu konuda hassas davranarak, sizlere sunduğumuz bilgileri yeterli bulmazsanız daha geniş araştırma yapabilir, yaptırabilirsiniz. Varacağınız sonuç bizim isteklerimizden farklı olmayacaktır, çünkü Aklın yolu birdir. Sizler Halka hizmet etmek için bu göreve talip oldunuz ve görevi aldınız; şimdi sıra halka bir hizmet daha etmede.

Bu görevi bizlere vererek halkı tek seferde yapabileceği bir işi iki defa yapmaktan kurtaracaksınız, bundan daha güzel bir hizmet olur mu? iyi düşünün Kararınızı ona göre verin, hem personeliniz olan bizlere; hem de Halka büyük kolaylık sağlamış olacaksınız. Gereğini bilgilerinize saygılarımızla arz ederiz.  şeklinde haklı ve meşru talepleri yetkili makamlardan isteyeceğimizi ve talep edeceğimiz belirttik.

 

2005 yılında kurulan sendikamız bu şekilde sendikal mücadeleyi, hak, hukuk ve emek temelinde sürdürmek ve diyanet personelinin haklı ve meşru taleplerinin istismar edilmesini önlemek amacıyla çeşitli mevzuat tekliflerini bu güne kadar yetkili yerlere sunduk ve sunmaya da devam ediyoruz.

 

Türkiye de en yetkili makamlara yazımızı yazmadan evvel konuyu sadece kuruluşumuzdan 6 ay sonra 12.11.2005 tarihinde “Din görevlileri: Resmi nikah yetkisi bize verilsin” başlıklı basın açıklaması yaparak akabinde birinci dereceden yetkililere teklifimizi ileterek aradan geçen süre içerisinde de resmi nikah konusunun takipçisi ve talepçisi olarak sonuç alınmasında katkıda bulunduk.

 

Yine Resmi nikah yetkisi ile ilgili konuyu o tarihte Diyanetten sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu’na 11 Mart 2008 tarihinde Bağımsız Diyanet –Sen’in kurucu ve birinci Genel Başkanı Ömer Lapçin, “Nüfus Kanunu na göre muhtarlara bile verilen resmi nikah kıyma yetkisinin din görevlilerine de verilmesi için gerekli yasal düzenleme yapılmasını talep etti.

 Bağımsız Diyanet Sen olarak 12.11.2005 tarihinde “Din görevlileri: Resmi nikah yetkisi bize verilsin” başlıklı yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi;

 ‘2005 yılında sendikamızın Kurucu Genel Başkanı Ömer Lapçin yapmış olduğu açıklamada;

 “İmamlara resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi halka sağlanacak en büyük kolaylık. Bu durum gerçekleşirse özellikle kırsal kesimlerde yaygın olan nikahsız yaşamanın son bulacağını belirtti. Ömer Lapçin, "Yalnızca imam nikahı isteyip de evlendirme memurunun önüne çıkmayanların imam nikahını kıydırmak için gideceği dini yetkili aynı zamanda resmi nikahı da kıyacak. Böylelikle resmi nikahı olmadan yaşayan çiftler önemli bir yasal güvenceye kavuşacak." dedi.

 Bağımsız Diyanet Sen olarak 2005 yılından itibaren farklı ortamlarda yapmış olduğumuz talep ve açıklamanın neticesinde yasalaşan Müftülere resmi nikah yetkisinin ülkemize ve Diyanet Camiasına hayırlı olmasını temenni ediyoruz.

 

 
 
Yorum Yaz


Bu habere ait yorum bulunmamaktadır